20 Ekim 2015 Salı

Kristal Elma’nın kralı bence VolksWagen CardBoard’dır.

Bir İzmirli olarak fuarların zaman içinde banalleşmesine aşinayım. Bunları görmüştük, bundan bizim komşuda da var, zaten duvarlar da yıkıldı, bundan sonra buralar bundan çok gelir, bizi en iyisi lunapark paklar sözleri ile takvimlendirilebilecek bir zaman tünelinden geliyorum. Sonuç olarak, insan çocukluğundan beri yenilikleri şıp diye algılayıp normal akışa dahil olan şeylerin trendmiş gibi gözüne zorla sokulmasından bir rahatsızlık duyuyor. Bir nevi “pışpışlanma” hareketine karşı kazanılmış direnç diyebiliriz.

Kristal Elma’nın 2015 serisinde de genel olarak eğitim ve seminerlere arka fondaki pışpış efekti eşlik etti. Neyse ki VolksWagen sanal gerçeklik platformu ile katılıyordu festivale.  Kendi elinizle yapıp kendi telefonunuzu yerleştirdiğiniz ve kendi giyilebilir teknolojinizi yarattığınız, bir de alıp evinize falan götürüp eşe dosta göstererek hava bastığınız Cardboard uygulamaları, festivalin “aa denemedin mi?” şokunu yarattırabilecek tek ilginç fikriydi. Bilmeyenler araştırsın. İlgilileri kutlarken, puanım 5.


Ayrıca zaten bir lovebrand olarak VW’ı tek geçerim. Yönetim skandallarını önemsemem.

2 Ekim 2015 Cuma

Kendi içinde anlamlı ve düzenli işleyen bir yapı; DOĞRUDUR.

Bizim oğlanlar mükemmel bir yapısı olan, kendilerine has bir Türkçe konuşuyor.

örnek1: ettirgen fiil çatısı, yap-tır-mak. bu yapının benzer fiillerde çekimi:
"Anne, topu yuvarlandır, beni yukarı çıktır, sütü ısındır,  oyuncağı giyindir,

örnek 2: yapım eki ile fiil türetme, yerleri su-lat (ıslat)."

örnek3: kurallı superlativeler: ıs-ıslak.


Saf, arı, ana dilinin kullanımla kendine yer bulmuş kurallarından tamamen bağımsız bir kurgusu var. Kendilerine ait türettikleri kural dizilimi olan bir dil bu.

Sürekli kendileriyle konuşup geri bildirimle doğruladıkları için devamlılığı var. Çocuk dili ve edebiyatı bildiğin. Şimdi buna yanlış diyebilir misin?

1 Ekim 2015 Perşembe

Fotoğrafçılığı kazanç kapısı olarak kullanmakta olan ve stok galerilerine yüklediği eserleri ile piyasada gerçekten önemli bir açığı kapatan sevgili dostlar için bir oyun

En sık kullandığınız stok imaj galerisine girip “davul”u aratın. Sonra ticari amaçlar için kullanılmış davul görsellerini görebilmek için “davul”u google’layın. Ramazan kampanyaları için kullanılmış şekilde pek çok ilanda hep aynı kahverengi ilüstre etnik davul görselinin yer aldığını göreceksiniz. (Bu topraklara ait bir alet bile değil) Çünkü maalesef stoklardaki davul görselleri davulun ülkemizdeki yerel kullanım amaçlarını görselleştirmek için çok yetersiz. Haliyle kampanya ilanında ramazanı en iyi imgeleyen davulla anlatmak isteyen reklamcılar hep aynı stok görseline bala üşüşmüş sinekler gibi abanıyor. Bu trendi boşa çevirmemek için güzide meme generator'lardan birine ben de bir image bıraktım. Hayırlı olsun. 

5 ilan arasındaki benzerliği bulunuz. 



Benzer durum tüm yerel çağrışımlar için geçerli. Şöyle içinden kafamıza göre bu değil bu değil bu hiç değil diyerek saçim yapabileceğimiz bir basılı iş için gerçek bir Anadolu insanı yüzü bulmak çok zor. Fotoğrafçıların en sevdiği kırış kırış güneş yanığı tenlerinin üzerinde ağız boşluğunun yarısı 10 yıl içinde dökülmüş dişleri sayesinde kara kara gözümüze sokulan görseller, Türkiye’yi bu yüzüyle tanımak için heves atan vizyonsuz batı insanları için çok sevimli gelebilir ama biz reklamcıların işine pek yaramıyor. Bunun yerine daha çok güleryüzlü mahalle esnafı, elinin hamuru ile evinde oturmayan işinin başında kadınlar, çalışkan gençlerin resmedildiği karelere çılgıncasına ihtiyaç var.