23 Aralık 2008 Salı

Hakkaten de Erikli Yaylasından geliyor galiba!


Bu pazarlamacıların işi de zor arkadaş. Şirket para kazanmak ister, sen para kazandıracak yeni yöntemler bulacaksın, yeni yöntem falan olmayınca cıngıllı reklam yapacaksın, bir de bunun süperini gördüm ben: yaptığın reklamla attığın afadersiniz kazığı mantığa bürüyeceksin. Böyle anlatamadım, örneğe geçelim:

Şimdi bizim Erikli bayii pazar günleri çalışmıyor. Evde su olmayınca, gittik marketten 10'ar litrelik iki pet şişe su aldık. Bunların tanesi 3,5 YTL. Yani sen marketten alırsan, 20 Lt su = 7 YTL.

Eee, haftada bir eve getirttiğimiz aynı su, 19 Lt = 7,70 YTL.

Şimdi hesap kitap yapmak lazım ama çok gerek duyan uğraşsın onla, resmen Erikli suyunu eve getirticem derken bir kamynetin 1 seferlik gezinti maliyetini tek damacana suda cebimizden çıkarıyoruz. (30 Kuruşluk bahşişi de cabası.) Bir kamyonetin içine alabildiği tüm damacanaları hesaba katarsak, o paraya taa Erikli Yaylasından o su gelir efendim. Yani bakınız, reklamda da sucu abi taa Erikli'nin tepesinden inip gelmiyor mu? Evet, işte bu durumda bana da afedersiniz pek yemek düşüyor, çünkü adamlar haklı. Kanıtı ortada yani. Öff öf.

Portatif Koltuk Korkuluğu


Evet, bu dün akılma gelen yeni icadım. Mesele basit, Yiğit yattığı koltuktan düşecek diye sürekli başında nöbet tutuyoruz. Ne gerek var kardeşim? Bir korkuluğa ihtiyacımız var. Mantığı, kitapların altına sıkıştırılan ve devrilmesini önleyen kitaplık tutamacıyla aynı. Bu korkuluğun altındaki sapımsı kısmı, koltuğun altına sokup sabitliyoruz. İsteyen vidayla monte edilenini üretebilir, risk ve endişe derecesine göre. IKEA bundan da yapsın, nasıl kumanda torbasını yaptıysa...

30 Ekim 2008 Perşembe

Hafıza silinmesi gerçek olmuş? Peki ya hafıza eklenmesi?


Sevgili biliminsanları, farelerin hafızasındaki bazı anıları silmeyi başarmışlar. Kendilerini tebrik ederim. Yalnız bunca yıldır zaten çeşitli bilimkurgu ortamlarında üzerinde durulan bu olayın gerçekleşmiş olması nedense bende bir "inovasyon" olarak karşılanmadı (Kelimenin Türkçe karşlığını bulamadım). Sanki bu uzun süredir hissedilen bir eksikliğin giderilmesi gibi daha çok. Zaten haberi yayınlayan ajans da “Bilim insanları "Eternal Sunshine of the Spotless Mind" filminin senaryosunu hayata geçirdi, farelerin seçilmiş anılarını silmeyi başardı” diye başlık atmış. Siz bırakın onu, 0-12 yaş grubu idolü Selena’da bile işlenen bir konu bu zaten.

PC oyunlarını zevkle oynayan pek çok arkadaşımızın da bildiği gibi, Save-Load olayı herkesin bilincinde olan ve “Gerçek Hayatta Save-load ihtiyacı” olarak kalıplaşmış bir söz öbeği olarak dahi karşımıza çıkan bir hadisedir. Hatta, “Anaaa, Lara Abla gene damdan atlarken düştü öldü, dur gölün ordan başlıyım yine” şeklinde aşağı yukarı her oyunda tezahür eder bu olay. Hepimiz biliriz ki bir oyunda Save-Loadlamak gayet banal bir hadisedir, halbuki Google ortamlarında cheat code arayıp olmamış bir şeyi olmuş gibi göstermek asıl efsanedir. Yani Heroes’a a horde of Archangel’la başlamak ya da ne biliyim Baldur’s Gate’de Drizzt’i oyunun tutorial’ında gruba almak falan gibi. Neden bunun üzerine gidilmiyor ki bilim camiasında?

Velhasılkelam, yıkmak kolaydır, yapmak zordur arkadaş. Şimdi birisi çıksın desin ki biz bu farenin beynine öyle bir şey yaptık ki kendisinin bir dönem evlenip 2 çocuk sahibi olup boşanmış olduğunu düşünüyor. Ya da daha ciddileşelim, birisi çıksın desin ki, biz Alzhemer’lı bu hastaya öyle bir şey zerk ettik ki, bütün unuttuğu hatıralarını yeniden yerine yazdık. Var mı böyle bir haber? Yok. Varsa yoksa onu sildik, bunu sömürdük, yok kafasızını ürettik, falan filan, hikaye…